robert de niro

1943 doğumlu, abd'li oyuncu. taxi driver ve the deer hunter'da eşsizdir. ilginç bir şekilde askerlik sendromunun işlendiği filmlerde kusursuz oyunculuk sergilemiştir. demek ki o da ben gibi askerlikten çektiğini hiçbir şeyden çekmemiş. bence en iyi rol yaptığı film için; (bkz: awakenings)

kendine has bir mimiği olan harikulade oyuncu. sürekli gözlerini kısıp, hafif gülerek karşısındakini süzer.

nedensizce çok sevdiğim bir insan. gelmiş geçmiş en iyi oyunculardan biri.

yaşlandıkça oyunculuğu iyice güzelleşiyor. ölmeden şöyle 15-20 filmde daha oynasa keşke.

(bkz: meet the fockers) ulan ne efsane adamsın sen :d

kendisinin toplamda 6-7 filmini ancak izlemişimdir fakat awakenings filmindeki oyunculuk izlediğim açık ara en iyi oyunculuktu. müthiş performans. aynı rolle en iyi erkek oyuncu ödülüne aday gösterilmiş.

Vallahi bu Robert de Niro çok büyük oyuncu (anewliz). (#4133983) Eski bukalemunlardandır, bu yönüyle benim için Al Pacino'dan bir tık öndedir. Birkaç hafta önce "de Niro haftası" ilan edip ustanın birkaç filmini izledim. Irishman, Awakenings (burada gördüm), Heat, Jackie Brown (Bunda yönetmenin Quentin Tarantino olmasının da etkisi var, güzel filmdi) ve The King of Comedy filmlerini izledim. Önceden izlediğim filmler de vardı; The Godfather, Goodfellas, Meet the Family, The Intern, Dirty Grandpa... Ben ustanın sevecen olduğu rolleri daha çok sevdim, çünkü bana daha doğal geldi. Jackie Brown'da bunu net bir şekilde gördüm. Jackie Brown spoilerı gelecek: Başta suç işleyecek bir suçlu normal görünüyordu, birlikte olduğu genç kızın geç giyindiği sahneden sonra baba değişti. Elbette ciddi paraların döndüğü bir suç işleyeceği için stresten dolayı sinirli olabilir ama Charles Bukowski gibi davranmaya başlayınca tatlı tatlı çekirdek yerken acı çekirdeği çiğnemiş gibi oldum. Mesela The Intern'deki karakteri kendisiyle bağdaştırdığım için sevmiştim. Ezcümle: Her rolü ayrı muazzam ve fakat işbu yazar, ustanın oynadığı sevecen karakterleri daha çok sevmekte (Yalnız o Irishman ne öyle be kardeşim).